Tether, Amerika'daki yeni yasalar altında sektördeki liderliğini sürdürebilecek mi?
Amerikan Senatosu, 2025 Amerikan Stabilcoin Ulusal Yenilik Rehberi ve Kuruluş Yasası (GENIUS Act) üzerinde nihai incelemeye yaklaşırken, dünyanın en büyük stabilcoin'i USDT'nin yayıcısı Tether önemli zorluklarla karşılaşabilir. Bu yasa, kripto para sektörüne ilk federal düzeyde düzenleyici çerçeveyi getirecek ve Tether'ın işletim modeli üzerinde derin etkiler yaratabilir.
Şu anda, USDT'nin piyasa payı oldukça önde ve arzı 155 milyar dolara ulaştı. Ancak analistler, Tether'in mevcut işletme modelinin yaklaşan ABD düzenleyici gerekliliklerini karşılamada zorlanabileceğini belirtiyor. Bu durumda, Tether'in iki seçeneği var gibi görünüyor: ya yeni düzenlemelere uymak için iş modelini ayarlamak ya da odak noktasını yurtdışı piyasalarına kaydırmak.
Yeni yasa tasarısı, yurtdışındaki stabilcoin ihraççıları için ABD pazarına giriş yolu sunuyor, ancak uyum süreci oldukça karmaşık. Taslağa göre, Tether'ın ABD kullanıcılarına hizmet vermek istemesi durumunda aşağıdaki koşulları yerine getirmesi gerekiyor: Öncelikle, ABD tarafından tanınan yabancı düzenleyici kuruluşların denetimini kabul etmesi ve denetim standartlarının ABD ile kıyaslanabilir olması gerekiyor; ikinci olarak, ABD Para Birimi Denetleme Ofisi'nde kaydolması ve denetim altına girmesi gerekebilir; son olarak, ABD içinde bir finansal kurumda yeterli rezerv bulundurması, ihraççının iflas etmesi durumunda ABD müşterilerinin geri alım taleplerini karşılayabilmesi için gereklidir.
Bu yasa, tüm düzenlenmiş ihraççılara katı rezerv yönetimi gereklilikleri getirmektedir. Onların, dolaşımdaki token'larla eşdeğer nakit, ABD Hazine tahvilleri gibi yüksek likiditeye sahip varlıklar bulundurması gerekmektedir. Uygunluk mekanizmaları açısından, ihraççılar her ay bir denetim şirketi tarafından denetlenmeyi kabul etmelidir ve denetim raporları, şirketin CEO'su ve CFO'su tarafından imzalanarak onaylanmalıdır. Bu, yöneticilerin bilgi açıklamalarının doğruluğuna karşı bireysel yasal sorumluluk taşıyacağı anlamına gelmektedir. Dikkate değer bir husus, bu düzenleyici çerçevenin, stabilcoin ihraççılarının geleneksel finansal kurumlara kıyasla daha sık bilgi açıklamasını gerektirmesidir.
Ayrıca, ilgili şirketlerin ABD finansal kurumlarına uygulanacak kara para aklamayı önleme düzenlemelerine tam olarak uymaları gerekmektedir.
Tether için, yeni pazarlara odaklanmaya devam etmek daha akıllıca bir seçim olabilir. Dünyanın en kârlı şirketlerinden biri olarak, Tether yakın zamanda kripto para politikalarının daha esnek olduğu El Salvador'a taşındı. Ancak, ABD Hazine Bakanı, yeni yasada geniş bir takdir yetkisine sahip; bu, ülkelerin düzenleyici sistemlerinin yeterliliğini değerlendirmeyi ve belirli şirketlere düzenleyici muafiyet verilip verilmeyeceğine karar vermeyi içeriyor.
Eleştirmenler, bu yasa tasarısının açıklar içerdiğini ve düzenlenmemiş yabancı stablecoin'lerin ABD merkezli merkeziyetsiz kripto platformları aracılığıyla dolaşımına olanak tanıyabileceğini düşünüyor. Ancak, destekleyenler bu durumun en azından stablecoin alanında bir başlangıç düzenleyici çerçeve oluşturduğunu savunuyor.
Zorluklarla karşı karşıya kalmasına rağmen, Tether CEO'su Paolo Ardoino yakın zamanda şirketin ana akım tokenini doğrudan ABD pazarına sokmayabileceğini, bunun yerine tamamen ABD düzenlemelerine tabi yerel bir şube aracılığıyla yeni bir stabilcoin çıkarma olasılığını değerlendirdiğini belirtti. Tether için, ABD'nin mevcut düzenleyici gereklilikleri durumu daha da zorlaştırıyor; mevcut iş modeli uyum standartlarına henüz ulaşmamış durumda.
Amerikan düzenleyici çerçevesinin giderek netleşmesiyle birlikte, ana rakip Circle ve onun USDC'si Tether'in pazar payını kapmaya çalışıyor. Kurumsal yatırımcılar ve geleneksel finans şirketleri dijital varlıkları beklenildiği gibi benimserse ve Tether ABD finansal sisteminin dışında kalmaya devam ederse, iyi bir fırsatı kaçırabilir.
Her ne kadar önümüzde zorluklar ve belirsizliklerle dolu bir yol olsa da, Tether'ın geleceği dikkatle izlenmeye değerdir. İster yeni düzenlemelere uyum sağlamak için iş modeli ayarlamayı seçsin, ister yurtdışı pazara odaklanmaya devam etsin, Tether'ın alacağı kararlar küresel stabilcoin manzarası üzerinde derin bir etki yaratacaktır.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
8 Likes
Reward
8
4
Share
Comment
0/400
GraphGuru
· 07-14 21:17
Bu mu? Zaten tahmin etmiştim.
View OriginalReply0
IntrovertMetaverse
· 07-14 21:14
Aman Allahım, USDT'ye dikkat ediliyor.
View OriginalReply0
DoomCanister
· 07-14 21:09
Bu iş büyüdü tether
View OriginalReply0
PuzzledScholar
· 07-14 21:05
Amerika'daki bu düzenleme gerçekten sorun yaratıyor.
Amerika GENIUS Yasası, Tether'in hakimiyetine meydan okuyor; USDT uyumluluk ve piyasa seçimleriyle karşı karşıya.
Tether, Amerika'daki yeni yasalar altında sektördeki liderliğini sürdürebilecek mi?
Amerikan Senatosu, 2025 Amerikan Stabilcoin Ulusal Yenilik Rehberi ve Kuruluş Yasası (GENIUS Act) üzerinde nihai incelemeye yaklaşırken, dünyanın en büyük stabilcoin'i USDT'nin yayıcısı Tether önemli zorluklarla karşılaşabilir. Bu yasa, kripto para sektörüne ilk federal düzeyde düzenleyici çerçeveyi getirecek ve Tether'ın işletim modeli üzerinde derin etkiler yaratabilir.
Şu anda, USDT'nin piyasa payı oldukça önde ve arzı 155 milyar dolara ulaştı. Ancak analistler, Tether'in mevcut işletme modelinin yaklaşan ABD düzenleyici gerekliliklerini karşılamada zorlanabileceğini belirtiyor. Bu durumda, Tether'in iki seçeneği var gibi görünüyor: ya yeni düzenlemelere uymak için iş modelini ayarlamak ya da odak noktasını yurtdışı piyasalarına kaydırmak.
Yeni yasa tasarısı, yurtdışındaki stabilcoin ihraççıları için ABD pazarına giriş yolu sunuyor, ancak uyum süreci oldukça karmaşık. Taslağa göre, Tether'ın ABD kullanıcılarına hizmet vermek istemesi durumunda aşağıdaki koşulları yerine getirmesi gerekiyor: Öncelikle, ABD tarafından tanınan yabancı düzenleyici kuruluşların denetimini kabul etmesi ve denetim standartlarının ABD ile kıyaslanabilir olması gerekiyor; ikinci olarak, ABD Para Birimi Denetleme Ofisi'nde kaydolması ve denetim altına girmesi gerekebilir; son olarak, ABD içinde bir finansal kurumda yeterli rezerv bulundurması, ihraççının iflas etmesi durumunda ABD müşterilerinin geri alım taleplerini karşılayabilmesi için gereklidir.
Bu yasa, tüm düzenlenmiş ihraççılara katı rezerv yönetimi gereklilikleri getirmektedir. Onların, dolaşımdaki token'larla eşdeğer nakit, ABD Hazine tahvilleri gibi yüksek likiditeye sahip varlıklar bulundurması gerekmektedir. Uygunluk mekanizmaları açısından, ihraççılar her ay bir denetim şirketi tarafından denetlenmeyi kabul etmelidir ve denetim raporları, şirketin CEO'su ve CFO'su tarafından imzalanarak onaylanmalıdır. Bu, yöneticilerin bilgi açıklamalarının doğruluğuna karşı bireysel yasal sorumluluk taşıyacağı anlamına gelmektedir. Dikkate değer bir husus, bu düzenleyici çerçevenin, stabilcoin ihraççılarının geleneksel finansal kurumlara kıyasla daha sık bilgi açıklamasını gerektirmesidir.
Ayrıca, ilgili şirketlerin ABD finansal kurumlarına uygulanacak kara para aklamayı önleme düzenlemelerine tam olarak uymaları gerekmektedir.
Tether için, yeni pazarlara odaklanmaya devam etmek daha akıllıca bir seçim olabilir. Dünyanın en kârlı şirketlerinden biri olarak, Tether yakın zamanda kripto para politikalarının daha esnek olduğu El Salvador'a taşındı. Ancak, ABD Hazine Bakanı, yeni yasada geniş bir takdir yetkisine sahip; bu, ülkelerin düzenleyici sistemlerinin yeterliliğini değerlendirmeyi ve belirli şirketlere düzenleyici muafiyet verilip verilmeyeceğine karar vermeyi içeriyor.
Eleştirmenler, bu yasa tasarısının açıklar içerdiğini ve düzenlenmemiş yabancı stablecoin'lerin ABD merkezli merkeziyetsiz kripto platformları aracılığıyla dolaşımına olanak tanıyabileceğini düşünüyor. Ancak, destekleyenler bu durumun en azından stablecoin alanında bir başlangıç düzenleyici çerçeve oluşturduğunu savunuyor.
Zorluklarla karşı karşıya kalmasına rağmen, Tether CEO'su Paolo Ardoino yakın zamanda şirketin ana akım tokenini doğrudan ABD pazarına sokmayabileceğini, bunun yerine tamamen ABD düzenlemelerine tabi yerel bir şube aracılığıyla yeni bir stabilcoin çıkarma olasılığını değerlendirdiğini belirtti. Tether için, ABD'nin mevcut düzenleyici gereklilikleri durumu daha da zorlaştırıyor; mevcut iş modeli uyum standartlarına henüz ulaşmamış durumda.
Amerikan düzenleyici çerçevesinin giderek netleşmesiyle birlikte, ana rakip Circle ve onun USDC'si Tether'in pazar payını kapmaya çalışıyor. Kurumsal yatırımcılar ve geleneksel finans şirketleri dijital varlıkları beklenildiği gibi benimserse ve Tether ABD finansal sisteminin dışında kalmaya devam ederse, iyi bir fırsatı kaçırabilir.
Her ne kadar önümüzde zorluklar ve belirsizliklerle dolu bir yol olsa da, Tether'ın geleceği dikkatle izlenmeye değerdir. İster yeni düzenlemelere uyum sağlamak için iş modeli ayarlamayı seçsin, ister yurtdışı pazara odaklanmaya devam etsin, Tether'ın alacağı kararlar küresel stabilcoin manzarası üzerinde derin bir etki yaratacaktır.